Lise 2. sınıf tarih dersi 3.ÜNİTE: ARAYIŞ YILLARI 17. YÜZYIL (1600 -1700) nın konusu olan İç İsyanlar konu anlatımını aşağıdan okuyabilirsiniz.
Duraklama Devri İç İsyanlar Konu Anlatımı
Osmanlı Devleti’nde XV. ve XVI. yüzyıllarda da iç isyanlar çıkmasına rağmen devlet örgütünün düzenli ve ordunun kuvvetli olması sayesinde bu ayaklanmalar kısa sürede bastırılabilmişti. XVII. yüzyılda idari, askeri, ekonomik bozuklukların etkisiyle çıkan isyanların etkileri çok daha önemli oldu. Bu isyanlar karakterleri ve nedenleri yönünden üç kısımdan olmuştur.
l. İstanbul İsyanları: İstanbul isyanları genellikle kapıkulu askerleri (Yeniçeri ve sipahiler) tarafından çıkarılmıştır, İstanbul’da çıkan bu isyanlara bazen ulema, medrese öğrencileri ve halk da katılmıştır. İstanbul İsyanlarının Çıkmasında:
- Cülus bahşişi ve ulufe dağıtımında meydana gelen aksamalar.
- Maaşların düşük değerli paralarla verilmesi.
- Ocak devlet içindir” anlayışının yerine “Devlet ocak içindir” anlayışının geçerli olması.
- Yeniçeri ve sipahilerin, menfaatlerine ters düşen Padişah, Veziriazam ve devlet adamlarını görevlerinden uzaklaştırmak istemeleri.
- Devlet adamları ve ulemanın birbirleriyle mücadelelerinde yeniçeri ve sipahilerin kışkırtmaları etkili olmuştur.
İstanbul isyanlarının temeli Fatih devrine kadar çıkmaktadır. Fatih’in tahta çıkışı sırasında yeniçeriler Cülus bahşişi için ayaklandılar. İsteklerinin kabul edilmesiyle her hükümdar değişikliğinde Cülus bahşişi verme geleneği ortaya çıkmıştır. Yeniçeriler Yavuz zamanında ve Kanuni’nin ölümünden sonra II. Selim’in tahta çıkışı sırasında ayaklandılar. Bu ayaklanmalar yeniçerilerin devlet içindeki güçlerini anlamalarına neden olmuş ve sık sık isyan çıkmıştır. Özellikle Sokullu’nun ölümünden sonra İstanbul isyanları giderek yoğunlaşmıştır. Bu isyanlar III. Murat, Genç Osman, IV. Murat ve IV. Mehmet zamanlarında oldu. III. Murat zamanında çıkan isyanın nedeni yeniçerilere ayarı düşük akçelerle (kırpık ve züyuf akçe) ulufe verilmek istenmesidir. Yeniçeriler bunu bahane ederek ayaklanmışlar ve istekleri yerine getirilmiştir. Yeniçerilerin ulufelerinin verilmesiyle hazine zor duruma düştüğünden sipahi maaşları sonraya bırakıldı. Sipahiler bunun üzerine saraya yürüdüler. Meydana gelen kargaşa sırasında saray bostancıları ve muhafızları tarafından yüzlerce sipahinin öldürülmesiyle isyan bastırıldı. Genç Osman (II. Osman) Hotin seferi sırasında (1620) Yeniçerilerin durumunu görmüş ve orduda ıslahat yapmaya karar vermişti. Ancak tecrübesiz ve genç olduğundan ıslahat için yeterli hazırlığa sahip değildi. Genç Osman yeniçeri ocağını kaldırarak yeni bir ordu kurmayı planlayan ilk Osmanlı padişahıdır. Bunun için hacca gitmeyi, dönüşte de Mısır ve Suriye’den asker toplayarak Yeniçeri Ocağını kaldırmaya karar verdi. Bu düşünce hanımları vasıtasıyla saray ve dışarıda duyulunca Yeniçeriler isyan ettiler. Genç Osman’ı tahttan indirerek l. Mustafa’yı yeniden hükümdar yaptılar (1622). İsyan, Genç Osman’ın öldürülmesiyle sonuçlandı.
- Bu isyan, İstanbul isyanlarının en önemlisidir. Yeniçeriler ilk defa bir Osmanlı Padişahını öldürmüşlerdir.
- Yeniçerilerin padişah ve devlet idaresindeki yaptırım gücü artmıştır.
- Padişahın devlet idaresindeki yaptırım gücü azalmıştır.
- Yeniçeriler ilk defa devlet işlerine müdahalede bulunmuşlar ve siyasi bir güç halini almışlardır.
İstanbul isyanları, IV. Murat zamanında da devam etti. IV. Murat’ın tahta çıktığı sırada hazine iyi durumda olmadığından Cülus Bahşişi dağıtılamadı. Yeniçerilerin isyanı üzerine, saraydaki altın ve gümüş eşya eritilerek para kesildi ve dağıtıldı. 1632’de yeniden ayaklanan yeniçeri ve sipahiler Vezir-i azam Hafız Ahmet Paşa’yı öldürdüler. 1656 yılında IV. Mehmet devrinde ayaklanan sipahiler, padişaha devlet işleriyle bizzat ilgilenmesi gerektiğini söylediler. Ülkenin içine düştüğü durumu anlatarak, bu durumun sebebi olarak gördükleri 30 saray görevlisinin idamını istediler. Bu olaylar sonunda idam edilenlerin cesetleri Sultanahmet Meydanındaki bir çınar ağacına asıldığı için bu isyana Çınar Olayı (Vaka-i Vakvakiye) denildi. II. Celâli İsyanları: Yavuz Sultan Selim devrinde Bozuklu (Yozgat) Celâl binlerce taraftan ile isyan etmişti. Bu isyan bastırıldı ise de, daha sonra Anadolu’da meydana gelen iç isyan ve karışıklıklara Celâli İsyanları denildi. Osmanlı Duraklama Devrinde Celâli İsyanları devletin bütün kurumlarını ve toplumu olumsuz yönde etkiledi. Celâli İsyanlarının Nedenleri:
- İktisadi durumun ve para ayarının bozulması
- Vergi adaletsizliği nedeni ile köylülerin “çift bozan” olarak toprağını terk etmesi ve eşkıyalığa başlaması
- Dirlik sisteminin bozulmasıyla, güvenliği sağlamakla görevli yeniçeri, sipahi ve sekbanların halka zulmetmeleri.
- Kadıların, yardımcılarının (naib) ve sancak beylerinin reaya ile kaynaşamamaları.
SORU: Reaya nedir?
- Anadolu’da tarım, sanat ve ticaret hayatının gerilemesi.
- Haçova zaferi (1596) sonunda askeri yoklama yapılarak firarilerin belirlenmesi ve bu kişilerin Anadolu’ya kaçmaları.
En büyük Celâli isyanları XVI. yüzyılın sonlarında başladı ve XVII. yüzyılın ortalarına kadar devam etti. Büyük isyanlar Karayazıcı, Canbolatoğlu, Kalenderoğlu, Katırcıoğlu, Abaza Mehmet Paşa, Tavil Ahmet, Gürcü Nebi, Deli Hasan tarafından çıkarılmıştır. Celali isyanları karşısında Osmanlı Devlet adamları olayların nedenlerini inceleyip, tedbir alacakları yerde kuvvet ve şiddet yoluyla isyanları bastırmayı amaçladılar. (IV. Murat, Kuyucu Murat Paşa, Köprülü Mehmet Paşa… gibi) Padişahlar adalet nameler ile olayları önlemeyi amaçladılar. İsyanlar sırasında devlet otoritesini sağlamak amacıyla binlerce isyancı öldürüldü. Celâli İsyanları Sonunda:
- Tımar sistemi bozuldu.
- Anadolu’da can ve mal güvenliği kalmadı. Şehirlere göç hızlandı. Şehirlerde işsizlik baş gösterdi.)
- Köylüler haraca bağlandığı gibi halkın malı yağma edildi.
- Anadolu’da vergiler düzenli olarak toplanamadı.
- Avusturya ve İran’la yapılan savaşlar sırasında içeride isyanlarla uğraşıldı.
- IV. Murat devrinde Padişahın merkezde yönetimi tamamen eline alması isyanların ortadan kalkmasında etkili oldu.
- İsyanların olumlu yanı bazı devlet adamlarının İmparatorluğun bu kötü gidişi üzerinde düşünmelerinin sağlanması oldu.
Yorum: İstanbul isyanları ile Celâli isyanları şahıslara yönelik olarak yapılmış, devlet düzenini değiştirmek amaçlanmamıştır. III. Eyalet İsyanları: XVII. yüzyılda Anadolu ve Rumeli dışında Yemen, Bağdat, Kırım, Eflak, Boğdan ve Erdel’de meydana gelen isyanlardır. Devlet bu isyanları zorlukla bastırabildi. Feodal beyler ve yeniçerilerin ileri gelenleri burada devlete karşı ayaklanarak yarı bağımsız duruma geldiler. Sebepleri: 1. Devlet otoritesinin zayıflamasıyla eyaletlerdeki yerel yöneticilerin devletten ayrılma istekleri, 2. Yöneticilerin olumsuz tutum ve davranışlarına halkın tepki göstermesi 3. Vergilerin devlet denetimi dışında artırılmak istenmesi NOT: Bu isyanları Fransız ihtilalinden sonra başlayan “Milliyetçilik” hareketleriyle karıştırmamak gerekir. Çünkü bu dönemde MİLLİ DEVLET kurma fikri ortaya çıkmamıştır.