Mustafa Kemal’i Etkileyen Şehirler Özeti


1. ÜNİTE: 1881’DEN 1919’A MUSTAFA KEMAL

3. Mustafa Kemal’in Fikir Hayatının Gelişimi

Mustafa Kemal’i Etkileyen Şehirler

Mustafa Kemal, ülkenin içinde bulunduğu sorunların önemini doğduğu kent Selanik’te tespit etme imkânına sahip olmuştur. Daha sonra lise eğitimini gördüğü Manastır, Harp Okulu ve Harp Akademisini bitirdiği İstanbul, ilk görev yeri olan Şam, askerî ataşe olarak bulunduğu Sofya Mustafa Kemal’in haya- tında önemli izler bırakmıştır.

Selanik

Selanik şehrinin Mustafa Kemal’in  hayatında  özel bir yeri vardı. Çünkü bu kentte doğmuş, bu kentte öğrenime başlamış, II. Meşrutiyetin ilanına da bu kentte tanık lık etmişti. Selanik, çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu çeşitli etnik toplulukları barındırıyordu. Ayrıca hem bir ticaret merkezi hem de yoğun kültürel etkileşimin yaşandığı bir kavşak noktasıydı. Batı’dan gelen gazeteler, dergiler, edebî eserler şehrin kültürel ve siyasal dokusunun hem güçlenmesine hem de gelişmesine katkıda bulunmaktaydı. Mustafa Kemal’in değişim ve gelişime açık bir kişiliğe sahip olması, yeni fikirleri ve çağdaş yaşam tarzını benimsemesi bu şehrin kendisine katkılarıdır.

Manastır

Askerî İdadiyi okuduğu Manastır’da birçok ülkenin konsoluslukları bulunmaktaydı. Bu durum kültü rel zenginliğe katkı sunduğu gibi milliyetçi düşüncenin de yayılmasına neden olmaktaydı. Diğer yandan Manastır’da zaman zaman ortaya çıkan isyanlar Mustafa Kemal’in millet ve milliyetçilik fikirlerini benimsemesinde önemli rol oynamıştı. Bu kentin Mustafa Kemal’e bir katkısı da fikir hayatının gelişmesinde önemli rol oynayan eserleri burada temin ederek okumuş olmasıydı.

Namık Kemal’in vatan ve özgürlük temaları üzerine yazdığı şiir ve tiyatro eserleri o dönemde genç nesil üzerinde etkili olmaktaydı. Bu eserleri okuyan ve en önemlisi özümseyen Mustafa Kemal, ileride vatanseverliği ve bağımsızlığa olan tutkusunu bu eserler yoluyla geliştirdiğini söyleyecektir. Mehmet Emin Yurdakul’un Türk tarihi ve Türk kültürü ile ilgili yazdığı eserler, Atatürk’te çağdaş Türk milliyetçiliğinin oluşumunu etkiledi. Mustafa Kemal, lise yıllarında Jean Jacques Rousseau (Jan Jak Ruso), Voltaire (Volter), Montesquieu (Monteskiyö) gibi Fransız düşünürlerin eserlerini ve Fransız İhtilali’ni de inceleme ve araştırma fırsatı buldu. Atatürk’ün bu çalışmaları daha sonra gerçekleştireceği Türk inkılabının temelini oluşturacaktır. Manastır’da bulunduğu yıllarda Mustafa Kemal’in dikkatini çeken diğer önemli bir durum da Osmanlı Devleti’nin bu bölgenin yönetiminde gösterdiği yetersizliktir. Avrupalı devletlerin azınlıkları kışkırtmaları, Mustafa Kemal’e Osmanlı Devleti’ne bağlı Balkan topraklarında sorunların artacağı konusunda bir fikir verdi. Ardından öğrenimine devam ettiği başkent İstanbul’da da düşüncelerinde ne kadar haklı olduğunu gördü.

İstanbul

İstanbul’a gelen Mustafa Kemal, önce Harp Okulunu ardından da Harp Akademisini bitirdi. Okul yılları sırasında bulunduğu Galata-Pera semti, Osmanlı Devleti’nde Batı kültürünün en çok yaşatıldığı yerlerden biri, belki de en önemlisiydi. Burada genç Mustafa Kemal, Batı kültürünü yakından tanıma imkânını elde etti. Harp Okulu ve Harp Akademisinde Batı’da ortaya çıkan milliyetçilik, eşitlik, özgürlük ve insan hakları gibi fikir akımlarını da tanıma ve okul arkadaşlarıyla tartışma imkânı buldu. Bu akımlar kendisinde Osmanlı devlet yönetimine karşı belirgin bir memnuniyetsizlik oluşmasına neden oldu. Farkına vardığı ilk şey bu konuda yalnız olmadığıydı; subay adayı arkadaşlarının bir kısmı da aynı durumdaydı. Bir araya gelerek kendilerince örgütlendiler. Arkadaşlarıyla birlikte bir bildiri yayımladılar. Amaç, çevrelerindeki diğer arkadaşlarını da etkilemek, devletin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için herkesin fikir üretmesini sağlamaktı. Bu süreç Mustafa Kemal’in inkılapçılık yönünün oluşmaya başladığı zaman dilimidir.

Mustafa Kemal, İstanbul’un hem Batılı hem de Doğulu yüzünü gözlemleme fırsatını elde etti. Haliç Köprüsü âdeta İstanbul’un Doğu ve Batı yaşam tarzlarını birbirinden ayıran sınır gibiydi. Doğulu İstanbul biraz daha muhafazakâr, görünüş ve düşünüş şekliyle biraz daha farklıydı. Kurmay Yüzbaşı olarak Harp Akademisinden mezun olduktan sonra ise ilk görev yerinin Şam’daki 5. Ordu olduğunu öğrendi. Osmanlı Devleti’nin Batı etkisinin en fazla hissedildiği kentlerinde yaşamış olan Mustafa Kemal’i Şam’da bambaşka bir dünya beklemekteydi.

Şam

Suriye’ye gelen Mustafa Kemal, bölgede yaşanan ayaklanmaları bastırmakla görevli birliklere katıldı. Selanik, Manastır ve İstanbul, Osmanlı Devleti’nin “Batılı” yüzünü ortaya koyarken Şam, devletin geri kalmışlığını yansıtıyordu. Bölgedeki devlet yönetiminin aksaklıklarını, askerin yetiştirilmesindeki eksiklikleri, halkın çektiği zorlukları ve sıkıntıları yakından gördü. Zaman zaman Suriye’nin çeşitli  yerlerinde  incelemelerde  bulundu.  Burada tanıştığı arkadaşları ile devletin uygulamaları hakkında tartışmalar yaptı. Ardından 1906 yılında Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu. Beyrut, Yafa ve Kudüs’te taraftar toplamaya çalıştı. Bu cemiyetin bir şubesini açmak için daha sonra gizlice Selanik’e geldi. Bir süre sonra Selanik’teki 3. Ordu’da görevlendirildi. Şam kentinde gördükleri ve yaşadıkları Mustafa Kemal’e devletin en uzaktaki noktalara erişecek güçte olmasının gerekliliğini öğretti. Şam’ın ardından Balkan Savaşları sırasında Gelibolu’da bulunan Çanakkale Boğazı Kuvayımürettebe Komutanlığı Harekât Şubesi Müdürlüğüne atandı (21 Kasım 1912).

Sofya

Mustafa Kemal, Balkan Savaşlarından sonra, 27 Ekim 1913 tarihinde Bulgaristan’ın başkenti olan Sofya Ataşemiliterliğine getirildi. Yakın arkadaşı Ali Fethi (Okyar) de bir süre sonra bu kente elçi olarak atandı. Birlikte memleket meseleleri hakkında görüşmeler  yaptılar.  Mustafa  Kemal, 1 Mart 1914 tarihinde yarbaylığa terfi etti.

Sofya’da bulunduğu süre içerisinde Avrupa devletlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Bu sayede  birçok  devletin  hem  siyasi   anlayışları hem de Osmanlı Devleti hakkındaki düşüncelerini öğrenme fırsatı buldu. Mustafa Kemal, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin sorunlarıyla yakından ilgilendi. Bu tespitleri daha ileride, Türklerin azınlık haklarının belirlenmesinde, kültürel yapılarının korunmasında etkili oldu.

Ayrıca Bulgar Meclisinin toplantılarına katılarak demokrasi ve meclis çalışmaları ile ilgili gözlemler yaptı. Sofya’da ilk kez opera ile tanıştı. Böylelikle hem toplumsal dayanışma hem demokratikleşme hem de sanatsal alanda yapılanları yakından takip ederek kendini geliştirme imkânı buldu. 1915 yılı Ocak sonlarına kadar Sofya’da kaldı.


About admin

Check Also

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın Uygulanması Karşısında Mustafa Kemal’in Tutumu

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın Uygulanması Karşısında Mustafa Kemal’in Tutumu Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalandığı gün Mustafa Kemal …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir