IV. Mehmet Dönemi Siyasi Olayları Konu Anlatımı


Lise 2. sınıf tarih dersi 3.ÜNİTE: ARAYIŞ YILLARI  17. YÜZYIL (1600 -1700)  nın konusu olan IV. Mehmet Dönemi Siyasi Olayları konu anlatımını aşağıdan okuyabilirsiniz.

IV. Mehmet Dönemi Siyasi Olayları

a. Osmanlı-Venedik İlişkileri

Girit Adası’nı elinde bulunduran Venedikliler her fırsatta Osmanlı’nın ticaret yapan ya da hacı taşıyan gemilerine saldırıyorlardı.
Osmanlı Devleti’nin tam anlamıyla Akdeniz’e hâkim olabilmesi için stratejik önemi olan Girit’i alması gerekiyordu.

Osmanlı hükümeti Hac yolculuğuna giden ve Sarayda önemli bir görevi olan Kızlar ağası Sümbül Ağanın Malta korsanlarınca esir edilip eşyalarının Venedik’in elinde bulunan Girit’te satılması üzerine bu adaya Sultan İbrahim’in padişahlığı döneminde asker çıkarmayı başlattı (1645). Tabiî asıl amaç devlet için çok hayatî önemi olan bu adanın kazanılması idi. Böylece Venedik ile savaş duru­muna girildi. Girit Osmanlıların ana üslerine uzaktı. Devletin iç durumu ve özellikle maliyesi çok bozul­muştu. Ayrıca Venedik denizciliği 17. yüzyılda ileri teknikler kullanıyordu. Bundan dolayı Girit Seferi 1669 yılına kadar sürdü. Özellikle 1655 yılına ka­dar bunalımlı anlar yaşandı.

Girit adım adım fethedilirken Venedikliler de Çanakkale Boğazına üç kez hücum ettiler (1648,1651 ve 1656 yıllarında). Venedik Donanması İnebahtı’dan sonra ilk kez Osmanlı Donanmasını Çanakkale’de ağır bir yenilgiye uğrattı. Bir ara­lık Venediklilerin İstanbul önlerine gelmesi tehlikesi bile belirdi. Ama 1656 da Vezir-i azam olarak ata­nan Köprülü Mehmet Paşa’nın enerjik tutumu ile Venedikliler Ege denizinden atıldılar. Mehmet Pa­şa’nın oğlu Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, babasının ölümünden sonra vezir-i azamlığa getirilince Girit sorunu çözüldü. Adanın fethi tamamlandı. Vene­dik’le yapılan barışla (1669) Girit üzerindeki ege­menliğimiz tanındı. Artık Akdeniz’in Sicilya Adasının doğusundan itibaren tümü XIX. yüzyıl sonlarına kadar tam anlamı ile bir Türk gölüdür.

  1. Adanın 24 yılda alınması ordu ve donanmanın bozulduğunun delilidir. ( Muhteşem zaferler artık bitmiştir.)
  2. Kuşatmanın uzun sürmesi maliyeyi olumsuz etkilemiştir.

Girit’in fethinden sonra Osmanlı donanma­sı ciddi bir şekilde ihmale uğradı.

b. Osmanlı-Avusturya İlişkileri

Zitvatorok Antlaşması ile sağlanan barış uzun süre devam etti. Fakat Erdel Beyi Rokoçi 1658’de isyan etti. Bu isyan Köprülü Mehmet Paşa tarafın­dan bastırıldı. Rokoçi ise Avusturya’ya sığındı. Rokoçi’nin kışkırtmaları ile Osmanlı – Avusturya Sava­şı başladı (1662). Fazıl Ahmet Paşa komutasındaki ordu Uyvar (Neuhoesel) kalesini kuşatarak aldı. Avusturya’nın barış istemesiyle Vasvar Antlaşması yapıldı (1664). Buna göre:

1.   Erdel, Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacak.

2.  Osmanlı Devleti’nin gösterdiği aday, Avus­turya tarafından Erdel beyi olarak tanına­caktı.

3.  Avusturya, iki yüz bin kara kuruş savaş taz­minatı ödeyecekti.

4.  Avusturya’dan alınan Uyvar ve Novigrad Osmanlılarda kalacaktı. Zerinvar kalesi ise Avusturya’ya bırakılacaktı.

c. Osmanlı-Lehistan İlişkileri

Hotin antlaşmasından sonra iki devlet arasında elli yıl süren bir barış devri baş­ladı. 1672’de Ukrayna Kazakları yüzünden Lehli­lerle Osmanlı devletinin arası yeniden açıldı. Lehli­lerin, Türk himayesinde bulunan Kazaklara saldır­maları üzerine IV. Mehmet ve Fazıl Ahmet Paşa’nın komuta ettikleri bir Osmanlı ordusu Lehistan içlerine kadar ilerlerdi. Lehistan şehirleri yağma edildi. Bunun üzerine Lehliler barış istediler. 1672 tarihinde imzalanan Bucaş Antlaşması’na göre:

1.   Lehliler, Podolya arazisini Osmanlılara bı­raktılar.

2.   Yılda 22 000 altın vergi vermeyi kabul ettiler.

Fakat Lehistan Diyet Meclisi bu antlaşmanın para maddesini kabul etmedi. Leh Kralı Jan Sobiyeski yeniden saldırılara başladı. Savaş dört yıl devam etti. Sonunda Osmanlı devleti vergi madde­sinden vazgeçerek Podolya arazisini almakla yetin­di. Bucaş Antlaşması yeniden imzalandı (1676).

NOT: Bucaş Antlaşması Osmanlı Devletinin batıda toprak kazandığı en son antlaşma olmuştur. (Böylece batıda en geniş sınırlara ulaşılmıştır.)

Osmanlı-Lehistan ilişkisinde bir başka olay 1638 II. Viyana kuşatması sırasında ortaya çıkmıştır.

Osmanlı Ordusunun Viyana’yı kuşatmasıyla Avusturya Hıristiyan âlemini Viyana’nın yardımına çağırdı. Bu çağrıya Lehistan 80 bin kişilik ordusuy­la katıldı. Az sonra Leh Ordusu Osmanlı Ordusunu arkadan vurdu. Böylece, Osmanlı ordusu bir anda iki ateş arasında kaldı. Sonuçta Osmanlı ordusun­da panik çıktı. Ordu dağınık şekilde geri çekilmeye başladı.

d. Osmanlı-Rusya İlişkileri
Rusya Osmanlı Devleti himayesindeki Özi Kazaklarına saldrınca Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sefere çıktı ve 1678’de Çehrin Kalesi’ni aldı. Rusların isteği ile Bahçesaray (Çehrin) Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre:
Kiev, Ruslarda kalmaya devam etti.
Özi (Dinyeper) Nehri iki devlet arasında sınır oldu.
İlk Osmanlı-Rus antlaşması olması yönüyle önemlidir.


About admin

Check Also

1. Dünya Savaşı Ders Notu

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dersi 1. Ünitesi olan 20.YÜZYIL BAŞLARINDA DÜNYA ünitesinin ilk konusu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir